Üç Mekanizma

      Vücuttaki tüm sistemleri koruyan temelde üç mekanizma mevcut. Bunu ara ara yine bahsederim yazılarımda. Lakin bugün detaylıca biraz bahsetmeyi uygun gördüm. Çünkü bütünsel tedavilerin neredeyse tamamında bu üç mekanizma başrolde. Birincisi endotel disfonksiyonu, ikincisi antiinflamatuvar yolak ve üçüncüsü oksidatif distres.

     Endotel disfonksiyonu genel olarak vücudun neredeyse her yerinde bulunan bir doku olmasına karşı özellikle ve en çok damarları ilgilendiren bir fonksiyon kaybı. Peki ne oluyor bu durumda? Tek başına damar tıkanıklığı desek de doğru olur ama bana göre yetersiz bir ifade olacaktır. Hücrelerimize yeterince kan gitmeyecektir ve bunun sonucunda biz doyarken hücrelerimiz aç kalacaktır. Damar tıkanıklığı denilince belki aklınıza ilk olarak inme ve kalp krizi gelecektir. Kesinlikle doğru. Maalesef en başta inme ve kalp krizi olmak üzere neredeyse bütün damarsal hastalıkların özünde endotel disfonksiyonu mevcut. Kırk bin kilometrelik yol olan damarsal sistemin hasarı ile ilgili sadece toplumumuzda görünen yüzü.

      İkinci önemli mekanizma oksidatif distres. Hangi işi yaparsanız yapın yaptıktan sonra mutlaka geride atıklar kalacaktır. Vücudumuzda da günlük gerçekleşen binlerce reaksiyondan sonra ister istemez atık diyebileceğimiz serbest radikaller oluşmakta. Bu serbest radikaller havanın demire değdiğinde zamanla paslandırdığı gibi vücudumuzu paslandırmakta. Böylelikle de vücudumuz hastalıklara karşı daha açık bir hâle gelmekte. Normalde vücudumuz bunu atabilecek kapasitede ama Dünya'da en çok görülen hastalıklar arasında kalp-damar hastalıklarından sonra geniş bir liste hâlinde metabolik hastalıklar ve kanserlerin gelmesinin temel sebebi günlük 400 orak skoru değerinde serbest radikalin sadece 40-50 kadarını ancak atabiliyor.
     
     Üçüncü ve son mekanizma ise antiinflamatuvar yolak. Öncelikle bu yolak ne işe yarıyor? Vücudumuzu dışarıya karşı koruyor. En bilindik örnek bir insanın kolunun kırılmasıdır. Bir insanın(Allah korusun) kırıldığı anda antiinflamatuvar yolak hızlıca çalışır ve kırılan kolunuza doğal bir alçı yapar ve böylelikle gelişecek hasarın azalmasını sağlar. Diğer iki mekanizmada sorun oluşmasına rağmen burada görünürde sorun yok. Evet doğru çalıştığında vücudu koruyan bu mekanizma az veya çok çalıştığında vücudu savunmasız bırakıyor. Çok çalıştığında nasıl savunmasız kalıyor peki? Kendine karşı savunmasız oluyor. Yani vücut kendine savaş açıyor. KOAH, astım, egzema gibi bir çok allerjik hastalık işte bu şekilde oluşuyor.

     Bütüncül sağlıkta ne yapılıyor peki? Bu üç mekanizmanın doğru çalışması sağlanıyor. Çünkü bu üç sistem doğru çalışırsa vücut da doğru çalışacaktır. Tabii bütüncül sağlığın başka parametreleri de mevcut. Uyku hijyeni, egzersiz, mikrobesinlerin tam alınması gibi. O da başka zamana inşallah :)


Yorumlar

Popüler Yayınlar